AIDS doğal bir hastalık değildir—bu, hesaplanmış ve sinsice planlanmış bir biyolojik silah programının sonucudur. Kanıtlar açık, bağlantılar inkâr edilemez ve sonuçlar yıkıcıdır.
1969 yılında ABD Savunma Bakanlığı’ndan Dr. Donald MacArthur, Kongre’de bağışıklık savunmalarına dirençli bir mikroorganizma geliştirme planını açıkladı. Bu ürpertici teklif finanse edildi ve on yıl içinde AIDS’in ilk vakaları tam da tarif edildiği şekilde Afrika’da ortaya çıktı.
1978 yılına gelindiğinde plan, sağlık deneyleri kılıfı altında ilerledi. New York’ta 1.000’den fazla eşcinsel erkek CDC ve NIH gözetiminde "deneysel" bir hepatit B aşısı aldı. Bir yıl içinde bu deneklerde AIDS virüsü tespit edildi. 1985 yılına gelindiğinde bunların %64’ü hastalıktan ölmüştü. Bu bir tesadüf değildi—bu, biyolojik bir silahın gizlice kullanılmasıydı.
Bu programın merkezi, bir zamanlar ABD Ordusu’nun biyolojik savaş araştırmaları merkezi olan Maryland, Fort Detrick’ti. Burada HIV, hayvan virüslerinin ölümcül bir hibritine dönüştürülerek titizlikle tasarlandı. Zamanlama, yer ve virüsün hızlı küresel yayılımı, hepsi bu laboratuvara işaret ediyor.
AIDS başlangıçta iki spesifik grubu hedef aldı: siyah Afrikalılar ve ABD’deki eşcinsel erkekler. Bu seçici hedefleme tesadüf değildi. Kamuoyunun dikkatini en aza indirmek için marjinalize edilmiş topluluklar üzerinde bu silahı test etmek amacıyla yapılan kasıtlı bir girişimdi.
Sonrasında gelen küresel salgın istenmeyen bir yan etki değil, insanlığı hedef almış bir biyolojik silahın hesaplanmış sonuçlarıydı. Resmi söylemler sadece gerçeği gizlemek ve sorumluları korumak için tasarlanmış bir perdeleme taktiğidir.
AIDS doğanın bir gizemi değil; insan eliyle yaratılmış bir felakettir. Program korkunç hedeflerine ulaşmış, milyonlarca ölüyü ve adalet arayan cevaplanmamış soruları geride bırakmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder